SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Ekolojik Ayak İzi Nedir Nasıl Hesaplanır?

Ekolojik ayak izi insanların üretim ve tüketim faaliyetlerine bağlı olarak ekosistemdeki değişiklikleri gözlemlemek amacı yapılan uygulamalardır. Dünya üzerinde insan yaşamının ilk örneklerinden bu güne ihtiyaçlarımız sınırsızdır.  Ancak son yıllardaki üretim araçlarındaki çeşitlilik, nüfus artışı ve teknolojik gelişmeler sürekli tüketim duygusunu yani “tüketim çılgınlığını” beraberinde getirmiştir.

Artık üretim araçlarındaki bilinçsizlik, geri dönüşüme yeterince verilmeyen önem, bilinçsiz tüketim, doğal kaynakların verimsiz kullanımı gibi insan faaliyetleri sürdürülebilir yaşam açısından tehlikeli boyutlara varmıştır. Küresel ısınmanın nedenlerine bağlı olarak, küresel ısınmanın sonuçları ve doğal olarak küresel ısınmanın etkileri daha fazla görünür hale gelmiştir.

Tüm bu olumsuz etkilerin en aza indirilebilmesi için uluslar arası boyutlarda bir takım önlemler alınması zorunlu hale gelmiştir. İşte ekolojik aya izi de bu uygulamalardan sadece birisidir. Son yıllarda ekolojik ayak izi hesaplama uygulamaları ile insanların bu konuda daha bilinçli olmaları amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda gerektiğinde idari ve adli yaptırımlar dahi düzenlenmiştir.

Ekolojik Ayak İzi Nedir?

Yukarıda da belirttiğimiz gibi insan ihtiyaçları sınırsızdır. İnsanoğlu bu sınırsız ihtiyaçlarını karşılamak için doğadan faydalanır. Elbette ki bu doğal kaynaklar insan ihtiyaçları gibi sınırsız değildir. Buna rağmen insan, doğadan elde etmiş olduğu bu kaynakları bilinçsiz ve verimsiz kullanır. Bu durum da doğamızın doğal dengesinin bozulmasına yol açar. İşte ekolojik ayak izi doğal dengeyi bozan bu insan faaliyetlerini ifade etmektedir.

Özellikle 1760’lı yıllarda başlayan sanayi devriminden sonra üretim faaliyetleri de değişerek artmıştır. Bu değişim ve artışın en büyük olumsuz yönü ise; Üretimin daha fazla ve hızlı şekilde yapılmasının amaçlanmasıdır.

Ayrıca hızlı nüfus artışı beraberinde farklı küresel ve bölgesel sorunları da getirmektedir. Bunlardan en önemlisi ise kentleşmedir. Kentleşmeye bağlı olarak tarımsal üretim yetersiz hale gelir. Bu yetersizlik ise daha çok endüstriyel ve teknolojik üretimlerle ikame edilmeye çalışılmaktadır.

Nasıl ki günlük hayatımızda yürüdüğümüz sırada ayak izlerimizi bırakıyorsak; Dünya üzerindeki faaliyetlerimizin çevresel etkileri de ekolojik ayak izi olarak adlandırılmaktadır. Bu ayak izi bireysel şekilde olabileceği gibi, toplumsal alışkanlıkların çevrede bıraktığı etki şeklinde de olabilmektedir.

Yukarıda vermiş olduğumuz bilgileri özetleyecek olursak ekolojik ayak izi;

            “Bireylerin ya da toplumsal grupların doğal kaynakları tüketme veya atıkları geri dönüştürme biçimlerini ölçen bir uygulamadır.”

Ekolojik Ayak İzine Etki Eden Faktörler

Ekolojik ayak izi tanımından da anlaşıldığı gibi oldukça geniş bir kavramdır. Bunun daha anlaşılabilir olmasının ise en önemli yolu bu kavramın barındırmış olduğu bileşenleri anlamaktan geçmektedir. Dünya genelinde kabul görmüş ekolojik ayak izine etki eden faktörleri aşağıdaki gibi özetlememiz mümkündür.

Doğal Kaynak Kullanımı

İnsanoğlu üretim ve tüketim faaliyetlerinde genellikle doğal kaynakları kullanmaktadırlar. Bu nedenle ekolojik ayak izinin en belirgin etkileri doğal kaynakların kullanımı sırasında kendisini göstermektedir. Bu doğal kaynaklar su, toprak, enerji kaynakları ya da biyolojik çeşitlilik gibi değişiklik gösterir. Konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse;

Herhangi bir bireyin ya da toplumsal grubun, (Örnek; Aile) temizlik veya diğer ihtiyaçları için harcamış olduğu su miktarı, (suyu ayak izi), yada konutunu ısıtma sırasında kullanmış olduğu enerji (karbon ayak izi) ya da beslenme sırasında kullandığı diğer kaynakların tümü ekolojik ayak izini bileşenlerinden doğal kaynakların kullanımına birer örnek teşkil etmektedir. Tahmin edebileceğiniz gibi bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Atık Üretimi

Ekolojik ayak izine etki eden faktörlerden bir diğeri ise atık üretimidir. Biz tüketicilerin faaliyetlerimiz sonucu doğaya salmış olduğumuz atıkların geri dönüştürülme ya da bertaraf edilmelerini ifade etmektedir. Ambalaj atıkları, kimyasal atıklar, tıbbı atıkları ya da gıda atıkları bu bileşenler arasında yer almaktadır.

Örneğin geçmiş olduğumuz 5 – 6 yıl içinde ülkemizde marketlerde alışveriş sonrasında kullanmış olduğumuz poşetlerin ücretli olarak satılması yönünde bir yasa / yönetmelik çıkartılmıştı. Asıl amaç burada satılan poşetlerden kar elde etmek değildir. Bilindiği gibi bir poşet 1 asır süre ile doğada çözünmeden kalabilmektedir. Bu durum ise ekolojik ayak izini arttırmaktadır. Bu nedenle benzer uygulamalar atıkların daha az olması amacıyla yapılmaktadır.

Yukarıda ülkemizde henüz yeni olduğunu söyleyebileceğimiz örnek birçok ülkede daha uzun zamandır uygulanmakta ve başarılı olduğu görülmektedir. Ancak yapmış olduğum gözlemlerde ülkemizde bu uygulamanın pek başarılı olmadığını görmekteyim. Marketlerden yapılan alışveriş sonrasında evlerimizden getirdiğimiz daha uzun süre kullanmaya müsait olan, alışveriş torbalarını kullanmak isteğimizde çevredekiler tarafından adeta 0,25 kuruş ödemek istemediğimizi düşünmektedirler. Halbuki asıl amacın bizden sonraki nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak istediğimizi kavrayamamaktadırlar.

Karbondioksit Emisyonları

Ekolojik ayak izine etki eden bir başka unsur ise karbondioksit emisyonlarıdır. Yazımızın ilerleyen bölümlerinde ekolojik ayak izi bileşenleri başlığı altında daha detaylı değineceğimiz “karbon ayak izi” uygulamasına örnektir. Fosil yakıtların yanması sonucu doğaya karbondioksit salınımı gerçekleşmektedir. Örneğin; araç kullanımı, endüstriyel üretim süreçleri, enerji üretimi (termik santraller) karbondioksit emisyonlarına en bilinen örneklerdir.

Karbondioksit emisyonları ayrıca sera gazlarında artışa neden olmaktadır. Bu artışın en bilinen sonucu ise küresel ısınma yani iklim değişikliğidir. Ayrıca karbon emisyonları; Karbon ayak izi kapsamında yer alması nedeniyle, ekolojik ayak izine etki eden faktörler arasında diğer durumlara kıyasla %60 – %65 oranında bir yere sahiptir.

Tüketim Alışkanlıkları

Ekolojik ayak izine etki eden ve son olarak değinmek istediğimiz konu ise tüketim alışkanlıklarımızdır. Esasen içerisinde yukarıda belirtmiş olduğumuz tüm unsurları kısmi olarak da olsa barındırmaktadır. Satın almış olduğumuz ürünlerin, üretim süreci, ambalajlarında kullanılan malzemeler ya da bu ürünlerin nakliyesi gibi tüm durumlar tüketim alışkanlıkları kapsamındadır.

Ekolojik Ayak İzi Bileşenleri

Bu konuda dünya genelinde kabul görmüş bir uygulama bulunmamaktadır. Genellikle her ülke kendi yaşam biçimleri, tüketim ve ulaşım araçları veya enerji tüketimi gibi alışkanları göz önüne alarak bir sınıflandırma yoluna gitmektedirler. Ülkemizde de uzun zamandır faaliyet gösteren ve başarılı çalışmalara imza atan “Doğal Hayatı Koruma Derneğinin” ülkemiz koşullarını dikkate alarak oluşturmuş olduğu ekolojik ayak izi bileşenlerini dikkate alacağız.

Bu bileşenler genellikle 6 farklı şekilde incelenmektedir.

  1. Karbon Ayak İzi
  2. Orman Ayak İzi
  3. Yapılandırılmış Alan Ayak İzi
  4. Tarım Arazisi Ayak İzi
  5. Otlak Ayak İzi
  6. Balıkçılık Sahası Ayak İzi

Karbon Ayak İzi

Son yıllarda sık sık karbon izi kavramı ile karşılaşmaktayız. Bunun en önemli nedenlere arasında; Ekolojik ayak izi artışına ve küresel ısınmaya olan etkisidir. Karbon ayak izi, herhangi bir kişi, kurum, işletme veya organizasyonun sera gazı emisyonlarının ölçümünü ifade eden bir terimdir. Daha çok karbon ayak izi, CO2 cinsinden ifade edilmektedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi ekolojik ayak izi içindeki yeri %65’lere kadar varmaktadır.

Karbon ayak izi hesaplamalarında çoğunlukla; doğrudan emisyon ve dolaylı emisyon olarak iki farklı teknik kullanılmaktadır.

Doğrudan Emisyonlar

Karbon ayak izi denildiğinde ilk olarak anlaşılan terim genellikle doğrudan emisyonlardır. Bir faaliyet veya organizasyonun kontrolü altındaki emisyonlarını ifade etmektedir. Endüstriyel üretim, fosil yakıt kullanımı, ulaşım, nakliye gibi faaliyetler sırasında doğaya salınan karbondioksit miktarları doğrudan emisyon olarak kabul edilmektedir.

Dolaylı Emisyonlar

Doğrudan emisyonların aksine dolaylı emisyonlarda faaliyetler sırasında kullanılan tüm kaynakların dış kaynaklardan tedarik edilmesidir. En sık karşılaşılan karbon ayak izi olması nedeniyle ekolojik ayak izi uygulamalarında da dolaylı emisyonlar büyük bir yer kaplamaktadır.

Orman Ayak İzi

Orman ayak izi kişi ya da kurumların orman ekosistemlerine olan etkisidir. Genellikle ağaç kesimleri, kentleşme ve orman ürünlerinin verimsiz kullanımı orman ayak izine örnek teşkil eder. Orman ayak izinin hesaplanmasında çoğunlukla aşağıdaki verilerden faydalanılmaktadır.

  • Ormanın Kalitesi
  • Ormanın Kullanım Amaçları
  • Ormancılık Uygulamaları

Yapılandırılmış Alan Ayak İzi

Yapılandırılmış alan; Bina, işletme, altyapı, fabrika gibi yapılan oluşturulması sırasındaki çevre olan etkisinin ekolojik ayak izi kapsamında ölçülmesidir. Yapılan inşaatta kullanılan malzeme, inşaatın süresi hatta kullanım ömrü dahi yapılandırılmış alan ayak izine etki eden unsurlardandır. Örnek olarak açıklamak gerekirse; Herhangi bir inşaatın yapımı sırasında birçok iş makinesi çalışmaktadır. Çalışmış olduğu süre zarfında maalesef ki kullanmış olduğu yakıtlar çevreye zarar vermektedir.

Son yıllarda sıkça tartışma konusu olan ve inşaat malzemelerinde bulunduğu tespit edilen “asbest” içerikli malzemelerin kullanılması, çalışanlara yada daha sonra bu yapılarda yaşamını sürdürenlere zarar verdiği gibi, doğaya da zararlı malzemeler arasında yer almaktadır.

Tarım Arazisi Ayak İzi

Herhangi bir tarım ürününün, üretimi sırasında kullanılan malzemeler veya tekniklerin çevresel etkileri tarım arazisi ayak izi olarak adlandırılır. Bu nedenle tarım arazilerinin en verimli şekilde kullanılması amaçlanırken, kullanılan tekniklerin ve uygulamaların doğaya zararlarının en az olması gerekir.

Tarım arazisi ayak izinde sadece bitkisel ürünler göz önüne alınmamaktadır. Bunların dışında havyacılık alanında da yapılan uygulamalar tarım arazisi ayak izi kapsamındadır. Tarımsal ilaçlamada kullanmış olduğumuz tüm kimyasalların insan sağlığı başta olmak üzere doğaya da birçok zararı bulunmaktadır.

Otlak Ayak İzi

Et veya süt gibi hayvansal ürünlerin üretimine bağlı olarak mera veya otlakların kullanımının ölçüldüğü ayak izine otlak ayak izi denilmektedir. Tüm üretim şekillerinde olduğu gibi hayvansal üretimde de kullanılan teknik ve uygulamaların çevreye zarar vermemesi amaçlanarak yapılması ekolojik ayak izi azaltılmasında etkilidir.

Balıkçılık Sahası Ayak İzi

Deniz ya da okyanuslarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin çevreye olan etkilerinin ölçüldüğü ayak izi türü ise balıkçılık sahası ayak izi olarak adlandırılmaktadır. Avlanmada kullanılan teknikler ve araçlar, av mevsimleri gibi uygulamalar balık popülasyonlarını koruyacak şekilde gerçekleştirilmelidir.

Ekolojik Ayak İzi Nasıl Azaltılır?

Yapmış olduğumuz açıklamalardan da anlaşıldığı gibi ekolojik ayak izi bir çok alanda kendisini göstermektedir. Dolayısıyla azaltılması yönünde yapılacak olan çalışmalar da çeşitlilik gösterir. Ekolojik ayak izi bileşenleri başlığında yaptığımız açıklamaları göz önüne alarak bir ayrım yaptığımızda ekolojik ayak izlerinin azaltılması için aşağıdaki uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekir.

Doğal Kaynakların Korunması

Ekolojik ayak izi nasıl azaltılır konusunda ilk olarak değinmek istediğimiz husus doğal kaynakların korunmasıdır. Farkında olsak da olmasak da her gün birçoğumuz doğal kaynaklarımıza zarar veren faaliyetlerde bulunuyoruz. Geri dönüştürülmesi mümkün olan ürünlerin tercih edilmemesi, birden fazla kez kullanılmasında sakınca olmayan ürünlerin tek seferlik olarak kullanılması gibi davranışlar doğal kaynaklarımıza zarar veren davranışlardır. Doğal kaynakların korunması adına ülkemizde olduğu gibi birçok ülkede “su ayak izi” uygulaması yapılmaktadır.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Küresel ısınmanın nedenleri arasında birinci sırada yine fosil yakıt kullanımı gelmektedir. Aynı durum ekolojik ayak izi içinde geçerlidir. Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim büyük ölçüde küresel ısınmayı önleyeceği gibi ekolojik ayak izlerimizin de azaltılmasında etkili yöntemler arasındadır. Bu gün en çok fosil yakıt kullanımı olan termik santrallerin üretmiş olduğu elektriğin kat kat fazlasını çok düşük maliyetlerle güneş panelleri sayesinde üretmemiz mümkün iken, çağ dışı olarak nitelendirilen termik santrallerini kullanmaya devam ediyoruz.

Elbette ki yenilenebilir enerji kaynakları sadece güneş enerjisinden ibaret değildir. Güneş enerji haricinde;

  • Rüzgar enerjisi
  • Biokütle enerjisi
  • Hidroelektrik santralleri

Gibi yenilenebilir enerji kaynakları konusunda alternatiflerimiz de bulunmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimde tabi ki doğa ile barışık şekilde gerçekleştirilmesi durumunda ekolojik ayak izinin azaltılmasına etki edecektir. Örneğin tarımsal veya orman arazilerinin yerine güneş panellerinin yerleştirilmesi bu amaç doğrultusunda bizlere hiçbir fayda sağlamayacaktır.

Enerji Tasarrufu ve Enerji Verimliliği

Ülkemizde ve dünya genelinde tüm enerjiler “yenilenebilir enerji kaynakları” ile sağlanmış olsa dahi, ekolojik ayak izinin azaltılması için yine enerji tasarrufu ve enerji verimliliği şarttır. Gerek küresel ısınmanın nedenleri; Gerekse ekolojik ayak izlerinin artışına en büyük sebepler arasında enerji üretimi gelmektedir. Bu nedenle herhangi bir şekilde sağlamış olduğumuz her türlü enerjiyi tasarruflu ve verimli kullanarak başta karbon ayaz izi olmak üzere, su ayak izi ve diğer doğaya zararlı ayak izlerimizi azaltmamız mümkündür.

Geri Dönüşüm

Atık yönetimi ve geri dönüşüm ekolojik ayak izinin azaltılmasında bir başka önemli unsurdur. Bizlerin atık olarak nitelendirmiş olduğu ürünler bir takım uygulamalar sonrasında tekrar sorunsuz bir şekilde kullanıma geri kazandırılabilir malzemelerdir. Bu gün sokaklarda, okullarda, kamu kurumlarında veya işletmelerde atıkların ayrıştırılmasının kolaylaştırılması için farklı kategorilere ayrılmış bölümler yer almaktadır. Bunlardan en önemlisi ise “kağıt atıklardır.” Yırtık, yıpranmış veya üzeri yazılı her türlü kağıt atık geri dönüştürülmesi mümkün atıklardandır.

Bilinçli Tüketim

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi ekolojik ayak izinin artışının temelinde sınırsız olan insan ihtiyaçları yatmaktadır. Son yıllarda “alışveriş çılgınlığı” olarak adlandırılan alışkanlıklarımızın birçoğu; israf boyutuna gelmiştir. Kullanmaya devam etmemizde bir sakınca olmayan ürünü, kullanmayarak yenisi almamaya özen göstermeli veya almış olduğumuz ürünlerin geri dönüştürülebilir nitelikte olmasına dikkat etmemiz gerekmektedir.

Bilinçli tüketim sadece giyim ve gıda ürünlerinde geçerli bir olgu değildir. Örneğin herhangi bir sağlık sorunumuz bulunmamasına rağmen çok kısa mesafelerde dahi araç kullanmak da bilinçsiz şekilde tüketim yaptığımızın bir göstergesidir.

Toplumsal Bilinçlendirme

Ekolojik ayak izi nasıl azaltılır? Konusunda son olarak bu konuda bilinçlenmenin önemi üzerinde durmak istiyoruz. Yukarıda sıralamış olduğumuz tüm unsurlar bu konuda toplumsal bilinçlenme ile mümkündür. Doğaya zararlı her türlü ayak izinin azaltılmasında aslında en önemli husus toplumsal bilinçlenmedir. Bu bilinçlendirme öncelikle aile içerisinde başlayarak, okullarda eğitim gerçekleşmektedir. Doğayı koruma adına bizim yapmış olduğumuz yanlışları gelecek nesillerin de tekrarlamaması için özellikle küçük yaştan itibaren bu konuda genç beyinler bilinçlendirilmeli ve eğitilmelidir.

Ekolojik Ayak İzi Nasıl Hesaplanır?

Ekolojik ayak izi bileşenleri konusunda uluslar arası benimsenmiş bir kriter bulunmasa da her ülkenin benimsemiş olduğu bileşenlerin nitelikleri hemen hemen aynıdır. Buna rağmen ekolojik ayak izi nasıl azaltılır? Sorusuna verilen yanıtlar ile ekolojik ayak izi nasıl hesaplanır sorularına verilen yanıtların tüm ülkelerde hemen hemen aynı olduğunu söylememiz mümkündür. Bunun için genellikle aşağıdaki formül kullanılmaktadır.

Ekolojik Ayak İzi = (Üretim Alanı) X (Tüketim) x (Nüfus)

Belirtmiş olduğumuz üretim alanı, tüketim ve nüfus gibi değişkenler farklılık gösterebilir. Örneğin üretim alanı daha önce belirttiğimiz bileşenlerden herhangi birisi olabilir. Yine nüfus ise söz konusu alanda yaşayan kişi sayısını ifade etmektedir. Alan ise genellikle hektar cinsinden hesaba dahil edilmektedir.

Ekolojik Ayak İzi Hakkında Sık Sorulan Sorular

Ekolojik Ayak İzi Nedir Örnekler

Kişi, işletme veya kurum gibi birimlerin; Üretim ve tüketim gibi faaliyetleri sırasındaki çevresel etkilerinin ölçülmesi ekolojik ayak izi olarak adlandırılır.

Örnekler:

  • Yiyecek İçecek Temini
  • Üretim
  • Tüketim
  • Ulaşım
  • Turizm
  • Nakliye
  • Konut ve Barınma
  • Enerji Tüketimi

Ekolojik ayak izi örnekleri konusunda daha detaylı bilgi sahibi olmak için “Ekolojik Ayak İzi Örnekleri” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Ekolojik Ayak İzini Azaltmak İçin Neler Yapılmalıdır?

Ekolojik ayak izlerinin azaltılması için daha çok uluslar arası boyutlarda örgütlenmek gerekmektedir. Çünkü küresel ısınma gibi ekolojik ayak izleri de global bir sorundur. Azaltılması için yukarıda yapmış olduğumuz örneklere uygun hareket etmek büyük ölçüde faydalı olacaktır.

Ekolojik Ayak İzi ve Karbon Ayak İzi Aynı Mı?

Benzer terimler olsa da karbon ayak izi aynı değildir. Buna rağmen ekolojik ayak izi, karbon ayak izini de içerisine alan bir uygulamadır. Ekolojik ayak izlerinin ölçülmesinde kullanılan kriterlerden birisi de karbon ayak izidir. Bunlardan başka su ayak izi (mavi su ayak izi, yeşil su ayak izi, gri su ayak izi) gibi verilerden de faydalanılmaktadır. Ancak aynı terimler değildir.

MURAT GÜN

ALMIŞ OLDUĞUM EĞİTİMLER Hukuk Uluslararası İlişkiler ve Kamu Yönetimi İş Güvenliği Kurumsal Sürdürülebilirlik Yenilenebilir Enerji Kaynakları Küresel Isınma ve İklim Değişikliği Sürdürülebilir Malzeme Yönetimi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu